17 Mayıs 2011 Salı

Kanlıca İskender Paşa Hamamı, Beykoz, İstanbul

Kanlıca İskender Paşa Camii, Beykoz, İstanbul
Tamamen tarihe karışmış olan hamam hakkında C. Vada’ nın verdiği bilgilerden, soğukluk bölümünün ahşap çatılı olduğu, çepeçevre, soyunma mahallerini barındıran iki asma katla kuşatıldığı, 1916’da hamamın yakınındaki Ata Molla Yalısı’ndan sirayet eden yangında bütün bu ahşap aksamın yandığı öğrenilmektedir.

Bu bilgilerin ışığında hamamın planı tam olarak çizmek etmek mümkün değildir.
Ancak ılıklık kısmından iki hela birimine geçildiği, sıcaklığın kare planlı olduğu, bunun solunda dikdörtgen planlı bir halvetin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Bu halvetteki kurnalardan birisinde yer alan, Evliya Çelebi’ nin de sözünü ettiği, fil kabartması ile bezeli aynataşı 1914’te Evkaf-ı İslamiye Müzesi’ne (bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi) taşınmıştır.
Söz konusu hamamın, Mimar Sinan’ın mührünü taşıyan inşaat defteri Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde bulunmaktadır.

Mimar Sinan, İskender Paşa Hamamı’ ndan “İskender Paşa Hamamı bina olunmuştur” demekte ve fakat yer belirtmemektedir.
Ancak hamam hiçbir vakfıyede geçmemektedir.
Evliya Çelebi ise kime ait olduğunu açıklamadan Kanlıca’ da bir küçük hamam olduğunu söyler ve hamamın kurnasındaki bir fil suretini tasvir eder.
Kanlıca’ daki caminin köşesinde bulunan ve takribi 1925’ lerde yine yol genişletilmesi bahanesiyle yıkılan hamamın, İskender Paşa’ya ait olduğunu ve Mimar Sinan tarafından yapıldığını söyleyen Konyalı bir de vesika vermektedir.
Topkapı Sarayı arşivinde 14/1461 numarada kayıtlı olan bir muhasebe defterinde bulunan 972/1564 tarihli bu vesika Mimar Sinan tarafından mühürlenip imzalanmıştır.
Defterin başında bulunan ifade, hamamın Kanlıca’da olduğunu ve Mimar Sinan tarafından yapıldığını açıkça belirtir. Bu ibareyi Konyalı şöyle vermektedir:
“Muhasebe- i ihracat- ı binakerden- i hamam- ı cedid be ferman- ı Hazret- i Padişah- ı alempenah hullidet bi ma’ rifet- i Sinan Ağa ser mi’ maran- ı dergah- ı ali el vakıı fi 10 şabanü’ l- muazzam sene dokuz yüz yetmiş iki der kasaba- i Kanlıca tabi- i kaza- i Üsküdar”.
Ancak yine de hamamı bu kayıttan üç yıl sonra hazırlanan 975/ 1567 tarihli üçüncü vakfiyede göremiyoruz.
Konyalı’nın izahatından hamamın inşaatı için 64 bin akça harcanmış olduğunu ve ne kadar ve ne çeşit malzeme kullanıldığını tafsilatıyla görmekteyiz.
Ayvansarayi İskender Paşa’ ya ait bir başka hamamın Yeniköy’de olduğunu söyler.
Mehmed Arif de hamamın yerini Yeniköy’de Molla Çelebi Camii kurbinde çifte hamam olarak tarif etmektedir.
Cabir Vada, hamamın cümle kapısının güneye caddeye açıldığını yazar.
Hamam bir soyunmalık ve iki hela ve tek kurnalı bir yıkanma yeri olan dar bir ılıklık ve daha sonra dört kurnalı sıcaklık ve buna bağlı 5 metre, uzunluğunda ve 2 metre genişliğinde üç kurnalı bir halvetten ibaret imiş ve Evliya Çelebi’ nin bahsettiği fil kabartması bu kurnalardan birinde imiş.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder